II. Dünya savaşının ardından dünyada iki kutup ortaya çıkmış ve soğuk savaş süreci başlamıştır. Savaşın ardından yaşanan bu süreç, ülkelere neredeyse II. Dünya Savaşı kadar zarar vermiştir. Soğuk savaşın SSCB’nin dağılmasının ardından bitmesi ile birlikte artık ülkelerin savaşma biçimi de değişime uğramıştır.
Ticaret savaşları ise son yıllarda ortaya çıkan bir kavramdır. Ticaret savaşı, normal savaşlar kadar yıkıcı etkiye sahip bir savaş türüdür ve dünyadaki birçok ülkeyi olumsuz olarak etkilemektedir. Bu savaşın hedefi ticari olarak savaş halinde olunan ülkeden alınan ürünlere ek gümrük vergisi ve kota gibi uygulamaları faaliyete geçirerek o ülkenin şirketlerine zarar vermektir.
Küresel anlamda büyük gerginliklere yol açan bu savaşlarda firmaların yanı sıra bu firmalarda çalışan kişiler yani ülke halkları da olumsuz etkilenmektedir. Örneğin, ABD’nin Çin’in bir şirketine ek gümrük vergisi uygulaması o şirketin iflasına sebep olabilir. Şirket iflas ettiğinde ise o şirkette çalışan tüm çalışanlar bu durumdan olumsuz etkilenir.
ABD ve Çin Arasında Yaşanan Ticaret Savaşı
ABD’nin Çin’den aldığı 1000’in üzerindeki ürüne ek olarak %25 oranında Gümrük Vergisi getirmesiyle başlayan bu sürecin ardından Çin karşı hamle olarak ABD’den alınan 100’den fazla ürüne %25 ek gümrük vergisi koymuştur.
Savaşın ilk raundunu kazanan ülke ABD’dir çünkü ABD’nin Çin’den aldığı ürün daha fazladır. Çin’in elindeki en büyük koz ise dünya üzerinde en çok ABD tahviline sahip ülke olmasıdır. Çin bu savaştan daha fazla olumsuz etkilenmesi durumunda elindeki tahvilleri satarak ABD borsalarında büyük çaplı bir yıkıma sebep olabilir. Bu yıkım süreci ABD ile birlikte başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeyi daha etkileyecektir.
ABD, Huawei şirketinin gizli bir şekilde Çin hükümetine çalıştığını ve casusluk faaliyetlerinde bulunduğunu öne sürerek Huawei şirketinin CEO’sunun kızı olan Ren Zhengfei’yi tutuklamıştır. Bu durum iki ülke arasındaki gerginliği üst seviyeye çıkaran bir başka olaydır.
ABD Başkanı Trump’ın attığı Tweet ile birlikte ortam şuanda sakinleşmiş ve iki ülke arasında müzakere süreci başlamıştır.
ABD-Çin Ticaret Savaşı ve Türkiye
Bu savaşın etkilerine geçmeden önce iki ülke ile aramızdaki ticari faaliyetleri incelemekte fayda var. Türkiye’nin ABD’ye ithal ettiği ürünler 7,6 milyar dolar iken ABD’nin Türkiye’ye ithal ettiği ürünler 11,4 milyar dolar değerindedir.
Türkiye Çin’ 2 milyar dolarlık ürün satarken, Çin bize yaklaşık olarak 16 milyar dolarlık ürün satmaktadır. Ortalama rakamlara bakarsak ABD-Çin ikilisi ile aramızdaki ticaret hacmi benzer rakamlara sahiptir.
Çin’in dünyadaki en büyük üreticilerden olduğunu düşündüğümüzde, Çinli şirketlerin ticaret savaşı sebebiyle artan maliyetleri ürettikleri ürünlere uyguladığında bu durumdan ülkemizde olumsuz etkilenecektir. ABD ise dünyanın en büyük yüksek teknoloji ürünlerini ürettiği için benzer durumdan yine ülkemiz etkilenecektir.
ABD başlattığı savaşın ardından sürekli faizleri arttırmaktadır. Artan faizlerle birlikte Mortgage krizinde basılan dolarlar tekrardan ABD’de toplanmaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için yabancı yatırımcılar çok önemli olduğu için şuanda birçok yabancı yatırımcı artan faizlerle birlikte yatırımlarını ABD’ye kaydırmaktadır. Bu durumdan da en çok etkilenen ülkelerin başında da Türkiye gelmektedir.
Ticaret savaşları yukarıdaki sebeplerden dolayı borsaları da etkilemektedir. Yabancı yatırımcılar riskli ortamlarda yatırımlarını riski görece az olan araçlara kaydırdığı için bu durum genel manada birçok ülkeyi olumsuz etkilemektedir.